Kanlı Düğün
Kanlı Düğün
Kanlı Düğün
Gelin: Bırak vursun.Beni öldürsün diye
geldim buraya, beni onlarla birlikte
kaldırsınlar diye.
Ama onun elleriyle değil, kancalarla, orakla, hem de zor
kullanarak, kemiklerimi kırasıya. Bırak
vursun! Bilsin ki ben temizim; bilsin ki ben çılgın
olabilirim, ama göğüslerinin aklığını hiçbir erkeğe
açmamış bir kız olarak gömebilirler beni.
Ötekiyle kaçtım. Kaçtım!
Sen olsan sen de giderdin. İçi dışı yarayla dolu,
arzudan yanıp tutuşan bir kadındım ben; oğlunda
kendisinden çocuklar, toprak, sağlık umduğum bir
avuç suydu; ama öteki, çalılıklarla tıkalı, karanlık bir
ırmaktı, sazlarının fısıltısını, mırıltılı türküsünü
getiriyordu bana. Soğuk sudan bir küçük çocuğa
benzeyen oğluna uydum ben de; ötekiyse, yüzlerce
kuş saldı üstüme, bu kuşlar yolumu tuttular, beyaz
beyaz kırağı bıraktılar yaralarımın üzerinde,
zavallı, sararıp solmuş bir kadının, ateşle okşanmış
bir kızın yaraları üzerinde. İstemezdim, unutma ki ,
bende istemezdim! Oğlum benim yazgımdı, ona
ihanet etmiş değilim ;ama ötekinin kolu, denizin
çekmesi boğanın itmesi gibi sürüklüyordu beni, her
zamanda sürükleyecekti, her zaman, her
zaman; kocamış bir kadın olsam da, oğullarımın
oğulları saçlarımdan tutsa da!
Sus! Sus! Al öcünü, işte karşındayım! Bak boynum
ne yumuşak; bahçendeki bir yıldız çiçeğini
koparmaktan daha az zahmet ister. Ama onurumla
oynama! Temizim ben, yeni doğmuş bir kız kadar
temiz. Sana bunu ispat edecek kadar da güçlü. Yak
ateşi, elimizi içine sokalım; sen, oğlun adına, ben de
vücudum adına. Elini ilk çeken sen olacaksın
Yazan : Federico Garcia Lorca
TİRATLAR
Bir yanıt yazın