Kaptan Cousteau
Kaptan Cousteau
Kaptan Cousteau belgeselinden örnek bir metin.
17 : 32
KAPTAN COUSTEAU : Kaleyi çevreleyen surları aşınca, Andaman bahçelerinin kozmopolit halkının içine karışıyorum.
Kelebek balıkları mercan demetlerinin üzerinde keyifle oynaşıyor.
Bu deniz çalıları, ince işlenmiş gümüş telleri andırıyor.
Bir tüylü yıldız saklanıyor ve bu arada, sanki su içindeki çizimlerle bize bir şeyler anlatmak ister gibi.
Sürpriz. Çardağının altında dinlenmekte olan bir gebe “Hemşire köpek balığı” yaklaştığımızı görünce yavaşça yüzerek oradan uzaklaşıyor.
Ve tabii ki bir yılan…. Saldırgan olmamasına karşın, bir çöl çıngıraklı yılanından daha az zehirli değil.
Hint uygarlığının doğuşundan bu yana, dünyanın ve tüm zenginliklerinin sahibi olarak tapınılan yılan,
Hindu mitolojisine göre sonsuzluğun simgesi. İnanışa göre yer altındaki krallığında yaşar ve orada dişisiyle bir araya gelerek şiir okurlarmış.
Fenerlerimiz bazı oyukların ağzında gizlenen papağan balıklarını aydınlatıyor…..
Mercanları kemiren “Muriş İdol balığını” ise çok şaşırtıyor.
Kusto Sarano bir dikenli yıldız balığının muhteşem tacını aydınlatıyor.
41: 22
KADIN : Fillerin en üretken oldukları çağlar 15 ile 55 yaş arasıdır. Veterinerlik ofisi tüm doğumların kaydını yapar.
Daha sonra, günlük besin tüketimiyle ilgili tüm bilgiler sağlık karnesine düzenli olarak işlenir.
Andaman Adalarında bulaşıcı fil hastalığı bulunmamaktadır. Tek ciddi ve ölümcül risk genç filler için geçerlidir ve bu da
esas olarak kobra yılanının ısırığıdır. İş kazaları oldukça ender yaşanır, çünkü filler son derece becerikli hayvanlardır..
55-60 yaşına geldiklerinde emekliye ayrılmalarına izin verilir ve özel bir orman alanında istedikleri gibi dolaşırlar ama asla terk edilmezler.
Filler altı saatlik iş gününden sonra bakıcıları tarafından özenle yıkanırlar.
Daha sonra akşam saatlerini özgürce çayırda veya ormanda dinlenerek geçirebilirler.
Hatta sevgilisiyle flört etmek gibi çok daha zor bir işe bile kalkışabilirler.
84. bölümden alınmıştır.
Çeviren : Nur Gencel
Bir yanıt yazın