1940’larda Avrupa’da Dublaj ve Sansür

Avrupa’da Dublaj ve Sansür

1940’larda Avrupa’da Dublaj ve Sansür

1940’larda Avrupa’da Dublaj ve Sansür: Faşist ve Totaliter Rejimlerde Sesin Denetimi
Mussolini İtalya’sı, Nazi Almanya’sı, Stalin dönemi Sovyetler Birliği gibi rejimlerde dublajın sansür aracı olarak kullanılması.

Giriş: Sesin Politikası 
20. yüzyılın ilk yarısı, sesli sinemanın yükselişiyle birlikte yalnızca görselliğin değil, sesin de ideolojik bir araç olarak kullanılmaya başlandığı bir dönemdi. Özellikle 1930’ların sonu ve 1940’lar boyunca Avrupa’nın birçok bölgesi totaliter rejimlerin etkisi altına girerken, dublaj yalnızca dilsel bir uyarlama değil, bir politik yeniden yazım pratiği haline geldi. Bu makalede, Nazi Almanyası, Faşist İtalya ve Franco İspanyası’nda dublajın nasıl sansür ve propaganda aracı olarak kullanıldığı incelenecektir.

1. Dublajın Siyasi Fonksiyonu: Sadece Ses Değil, Anlamın Yeniden Üretimi
Dublaj, sadece bir çeviri işlemi değil, hedef ülkenin ideolojisine göre “yeni bir içerik üretme” pratiğine dönüşebilmektedir. Özellikle faşist rejimlerde ses, bir kontrol mekanizması olarak görülmüş; bu mekanizma ile hem ideolojik olmayan içerikler ayıklanmış hem de yabancı düşünce ve değerler manipüle edilmiştir.

2. Nazi Almanyası: “Almanlaştırılmış” Sesin Propagandaya Dönüşümü
• UFA ve Goebbels’in Rolü: Nazi Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in kontrolünde olan UFA (Universum Film AG), dublaj politikalarında belirleyici bir rol üstlenmiştir. Almanca dışındaki dillerle film gösterimi neredeyse tamamen yasaklanmış ve yabancı filmler Almanca dublajla, ideolojik filtreden geçirilerek sunulmuştur.
• Dublajda Sansür Örnekleri: Amerikan filmlerindeki Yahudi karakterlerin seslendirilmemesi, aşk sahnelerinin “ahlaki değerlere uygun” şekilde seslendirilerek törpülenmesi.
• Sesin Temizlenmesi: Yahudi veya muhalif sanatçıların seslerinin arşivlerden silinmesi ve seslerinin yeniden kaydedilmesi.

3. Faşist İtalya: Mussolini’nin Dil Politikası ve “İtalyan Dublaj” Mirası
• Dublaj Zorunluluğu (1930): Mussolini, yabancı dilde film gösterimini yasaklayarak tüm filmlerin İtalyanca dublajlı olmasını zorunlu kıldı.
• Dublaj Stüdyolarının Kurumsallaşması: Cinecittà Stüdyoları’nın kurulmasıyla birlikte devlet destekli dublaj sektörü hızla büyüdü. Bu süreçte dublaj, sadece anlaşılabilirlik değil, milliyetçi ve kültürel homojenlik aracı olarak kullanıldı.
• Toplumsal Normların Yeniden Yazımı: Filmlerdeki kadın-erkek eşitliği, dini eleştiri, komünist göndermeler İtalyan versiyonlarda “sessizleştirildi”.

4. Franco İspanyası: Katolik Sesin Dayatılması
• İspanyolca Zorunluluğu ve Bölgesel Dillerin Yasaklanması: Franco rejimi, yalnızca İspanyolca dublajı zorunlu kılmakla kalmadı, Katalanca ve Baskça gibi bölgesel dillerin kullanımını da yasakladı.
• Hollywood Filmlerinde Sansür: Amerikalı karakterlerin “fazla özgürlükçü” konuşmaları, İspanyol dublajda muhafazakârlaştırıldı. Örneğin, boşanma, seks, alkol ve feminizm gibi temalar tamamen çıkarıldı.
• Dublaj ve Katoliklik: Franco rejimi dublajda Katolik değerlerin vurgulanmasını şart koştu; örneğin evlilik dışı ilişkiler “yeniden yazıldı.”

5. Teknikten İdeolojiye: Dublajın Görünmeyen Gücü
• Dublaj, görünüşte teknik bir işlem olsa da içeriğin ideolojik yeniden inşası için çok güçlü bir araçtır.
• Ses tonları, karakterlerin kişilik özellikleri, mizahi ya da duygusal unsurlar rejimlerin ideolojik kodlarına göre yeniden düzenlenmiştir.
• Bu dönemlerde dublaj sanatçıları, çoğu zaman gönülsüzce propaganda ajanlarına dönüşmüşlerdir.

Sonuç: Sansürün Sessiz Sesi
1940’larda Avrupa’daki totaliter rejimlerin dublajı bir sansür ve propaganda aracı olarak kullanması, sesli sinemanın politik potansiyelini gözler önüne sermektedir. Dublaj sayesinde rejimler, izleyiciye hem kendi dillerinde hem de kendi ideolojilerine göre şekillendirilmiş bir dünya sunmuşlardır. Bugün hâlâ dublajın ideolojik bir araç olup olmadığı tartışılırken, bu tarihsel örnekler bize sesin iktidarla kurduğu tehlikeli yakınlık hakkında önemli ipuçları verir.

Kaynakça : 
Krämer, Peter. The New German Cinema and the History of Nazi Film Propaganda. Palgrave Macmillan, 2005.
Dyer, Richard. Stars and Fascism: Ideology in Film Performance. Routledge, 1998.
Aguilar, Carlos. Guía del cine español. Cátedra, 2007.
Gili, Jean A. Le cinéma italien. Nathan, 1990.
Mommertz, Peter. “Dubbing and Ideology in Fascist Italy.” Translation and Censorship, 2004.

 

 

 

 

 

 

LÜTFEN YORUM YAZMAYI UNUTMAYIN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir