Ermişler Ya Da Günahkarlar

Ermişler Ya Da Günahkarlar

Ermişler Ya Da Günahkarlar

 

STYLER
Kusura bakmayın, ama, biraz tepeden bakıyorsunuz gibi geldi bana, Doktor Farquhar.
Chaucer’dan Milton’a, hatta Shakespeare’e kadar, birçok yazar için kötülük cazip bir konu olmuştur.
Iago’yu düşünün, ya da Lucifer’i. Moriarty’yi ve Darth Vadar’ı da unutmayın.
Bu insanlar bizim için caziptir, çünkü onlar bir parçamızı temsil ederler.
Ruhumuzun karanlık yanıdır, sözü edilmeyen kısmıdır onlar.
Onlara ihtiyacımız var, çünkü bizi temsil ederek, dolaylı da olsa,
kurtlarımızı dökmemize yararlar; bu yüzden de onlara müteşekkir oluruz.
Karındeşen Jack’i düşünün. Dünyanın tüm çocukları Karındeşen Jack ile büyürler.
Turistler Londra’ya gelip onun yürüdüğü yerlerde yürümekten bir tür zevk alırlar.
Hakkında kaç kitap yazıldı, kaç film çekildi, bir fikriniz var mı?
Karındeşen Jack müzikalleri bile yapıldı! Ve bu adam kadınları göbeklerinden bıçaklıyordu!
Gırtlaklarını öylesine vahşice kesiyordu ki, başlarını gövdelerinden ayırıyordu neredeyse.
İç organlarını çıkarıyor, muhtemelen bir kısmını da hatıra diye evine götürüyordu.
Şimdi söyleyin bana: Jack alçağın biri mi, yoksa kahraman mı? Ermiş mi yoksa günahkâr mı?
Bu yanıt belki “ikisi de değil” olmalıdır. Belki bambaşka bir şeydir;
aklımızın fazla ermediği bir şey. Adını duyduğumuzda içimizden iğrenmek gelmiyor.
Oysa iğrenmemiz gerekirdi. Nefret de etmiyoruz.
Bir tür heyecan hissediyoruz.
Yazan : Anthony Horowitz

DEVAMI