Girls

Girls Türkçe seslendirenler

Girls
seslendirenler

Girls

Girls
ODE : Yeşil çay içer misin, Hilıri?
HANNAH : Hı-hı, Teşekkürler.
ODE : Imm , New York’a geldiğimde ve yazabilmek için kendi
kendime bakabilmem gerektiğini anladığımda bunun, bilirsin Juniors’ta cheesecake 
servis etmek ya da ımm, Bıranks’ta çalışmak olduğunu sanıyordum
ama meğerse bu garip soğuk şehirde part-time seks işçisi olmak anlamına 
geliyormuş ve ımm, ne var biliyor musun, en mutlu olduğum zamanlardı. 
HANNAH : Ama anlamıyorum, New York’a yazmak istediğin için geldin ve yani 
insanlara servis yapmak istediğin şeye ulaşmana nasıl yardımcı olacaktı ki ? 
ODE :Hepimizin yaptığı hata da bu, değil mi? Bir yazar olmanın tamamen ve tümüyle 
kesintisiz olduğunu sanmak. Sessizlik ve bir odada sadece tek başına olmak, 
hayır-hayır-hayır. İşte bu saçmalık. Saçmalık. Erkek yazarların böyle 
olduğunu düşünüyoruz. Bilirsin. Bu da ıyy, iğrenç bencilliklere ve
insanlıktan kopmaya neden olabilir. İsim vermeyeyim, asla isim vermem. Martin
lanet Eymıs, Vudi Elın, Soul Bellav, eğer erkeklere ihtiyaç duyduklarını
söyledikleri alanları verirsen eserleri acı çeker, kendileri acı çeker.
HANNAH : Sanırım beni şaşırtan nokta bu çünkü ben hep her şeyin benden
uzak olduğu ve bilirsin, yalnız kalıp kendimi dinleyebileceğim
bir noktaya ulaşmaya çalıştığımı sanırdım. 
ODE : Evet, ama bu saçmalık. Yani, bunu düşünebiliyor musun? Düşünebiliyor
musun? Ben bir anne değilim ve bunun bir sebebi var. Çünkü çocuksuz olmak
bir kadın yazarın doğasıdır. Tamam, bunu not al ve alış. Anladın mı? Ve
herkesin ‘’Ne var biliyor musun, çocuk sahibi olmak seni dünyanın bir
parçası yapıyor.’’ demesinden nefret ediyorum. Gerçekten nefret ediyorum.
Etrafımda olup bitenleri görebilmek için onlardan birine ihtiyacım yok,
anlarsın ya. Yok. Nihayetinde, vajinandan kamyon çıkmıyor ya,
değil mi?
HANNAH : Kesinlikle. O zaman, şöyle sorayım: ‘’Bir yazar ve
bir kadın olmak, ee, aynı anda, bu göründüğü kadar zor mu?
ODE : Daha zor.