Lysistrata

Lysistrata : Biz kadınlar
savaşın ilk günlerinde
haddimizi bildik, her
yaptığınıza boyun eğdik. Ağız
açtırmadınız bize, sustuk.
Ama yaptıklarınızı beğeniyor
muyduk? Hayır. Olanın
bitenin pek ala farkında idik.
Çok defa köşemizden öğreniyorduk önemli işler üstüne
verdiğiniz kötü kararları. İçimiz kan ağlarken, yine de
gülümseyerek sorardık: “Bugünkü halk toplantısında barış
üstüne ne karara vardınız?” Kocamız “Sana ne? Sen
karışma!.” der, biz de susardık.
Ama ara sıra da ne kötü kararlara varıldığını öğrenir ve
sorardık: “Aman kocacığım, nasıl olur, bu kadar çılgınca bir
işe nasıl girersiniz?” Ama kocamız bize yukardan bakarak:
“Sen elinin hamuruyla erkeklerin işlerine karışma. Cenk işi,
erkek işi!” derdi.
Başımızı derde sokuyordunuz, yine de bizim size öğüt
vermeye hakkımız yoktu. Ama sonunda siz kendiniz
başladınız bağırmaya ulu orta: “Erkek yok mu bu
memlekette?” diye; erkekler cevap verdi size: “Yok, erkek
yok bu memlekette!” İşte o zaman biz kadınlar toplandık
ve Yunanistan’ı kurtarmaya karar verdik. Daha bekleyebilir
miydik? Söz bizim artık, susmak sırası sizde. Aklınızı
başınıza toplar, öğütlerimizi dinlerseniz, işlerinizi biz
yoluna koruz.
Yazan : Aristophanes
Çeviren : Azra Erhat – Sabahattin Eyüboğlu