Dünden Bugüne Seslendirme Stüdyoları

Türkiye’de Seslendirme Stüdyolarının Gelişimi: Sinemadan TRT’ye ve Özel Kanal Stüdyolarına
Türkiye’de seslendirme sanatı, sinemanın ülkedeki gelişimiyle eş zamanlı olarak evrilmiş ve zamanla kendi teknik altyapısını, sanatçı kadrosunu ve üretim kültürünü oluşturmuştur. Dublaj, yalnızca dilsel bir aktarım yöntemi değil, aynı zamanda kültürel aktarım, sansür, eğitici yayıncılık ve ticari içerik üretimi gibi birçok alanın merkezinde yer almıştır. Bu çalışma, Türkiye’de seslendirme stüdyolarının tarihsel gelişimini üç temel dönemde ele almaktadır: Sinemada ilk seslendirme çalışmaları (1930–1960), TRT dönemi ve kamusal yayıncılık stüdyoları (1964–1990) ve özel televizyon kanalları ile ticari seslendirme stüdyolarının yükselişi (1990 sonrası).
1. Sinemada Ses ve Dublaj: 1930–1960 Arası İlk Stüdyolar
1.1. Sesli Filmlerle Tanışma
Türkiye’de ilk sesli filmler, 1930’ların başında ithal edilerek İstanbul’daki sinemalarda gösterilmeye başlandı. Ancak bu filmlerin büyük bölümü altyazısız veya Fransızca/İngilizce olarak geldiği için geniş kitleler tarafından anlaşılamıyordu. Bu bağlamda ilk seslendirme çalışmaları, özellikle yabancı filmlerin Türkçeye dublajlanması amacıyla İstanbul’daki film şirketleri bünyesinde kurulan küçük stüdyolarda gerçekleştirildi.
1.2. İlk Seslendirme Stüdyoları ve Teknik Yetersizlikler
1932’de Türkiye’nin ilk sesli yerli filmi olan İstanbul Sokaklarında çekildiğinde, henüz modern anlamda bir ses kaydı altyapısı yoktu. Oyuncular doğrudan kameraya karşı yüksek sesle konuşuyor, mikrofon ise tek bir sabit noktada bulunuyordu. Ses bozulmaları, yankı, arka plan gürültüsü gibi sorunlar yaygındı. İlk iki sesli Türk filmi Paris’te Espinay Stüdyolarında hazırlanmıştır. Sanatçılar önce İstanbul Sokaklarında sonra Kaçakçılar filmi için topluca Paris’e götürülmüştür. Bunun çok maliyetli olması sebebiyle İstanbul’da seslendirme stüdyosu açılması zorunlu hale gelmiştir. İpekçi Kardeşlerin öncülüğünde açılan ilk seslendirme stüdyosunda seslendirilen Türk filmi Bir Millet Uyanıyor adlı filmdir. İlk seslendirme yönetmenlerimiz Nazım Hikmet, Ferdi Tayfur, Mahmut Moralı ve ilk kadın seslendirme yönetmeni Sacide Keskin sonra Adalet Cimcoz‘dur.

sesli film
İlk dublaj stüdyoları ise şunlardı :
• İpek Film Stüdyosu (Beyoğlu): Yerli filmlere sonradan ses eklenmesi için kullanıldı.
• Muhsin Ertuğrul’un Darülbedayi Tiyatrosu’nun ses olanakları, seslendirme aktörlüğünün tiyatro kökenli olmasına katkı sağladı.
• Stüdyolarda kullanılan kayıt cihazları genellikle tek makaralı analog ses kayıt cihazlarıydı. Kurgu işlemleri ise manuel olarak yapılırdı.
1.3. Tiyatrocuların Dublaj Oyunculuğu ile Buluşması
Bu dönemde seslendirme sanatçılığı henüz bağımsız bir meslek olarak tanınmıyordu. İstanbul Şehir Tiyatroları, Ankara Devlet Tiyatrosu gibi kurumlarda görev yapan oyuncular, dublajı bir yan uğraş olarak yapıyordu. Ancak 1940’ların sonunda, özellikle Amerikan ve Fransız filmlerinin ithalatındaki artış, dublajı yaygınlaştırdı. Türkiye’de seslendirme İstanbul’da başlamış ve yetmişli yıllara kadar böyle devam etmiştir.
2. TRT ve Kamusal Yayıncılıkla Seslendirme Endüstrisinin Kurumsallaşması (1964–1990)
2.1. TRT’nin Kuruluşu ve Seslendirme Birimlerinin Oluşumu
1 Mayıs 1964 yılında TRT’nin kurulmasıyla birlikte Türkiye’de seslendirme faaliyetleri ciddi bir kurumsal boyut kazandı. TRT, hem yerli hem de ithal içeriklerin Türkçeleştirilmesi sürecinde, profesyonel bir dublaj birimi oluşturdu. Bu birim, önce Ankara, sonra İstanbul ve İzmir gibi merkezlerde kurulan seslendirme stüdyolarında faaliyet göstermeye başladı.
TRT stüdyolarının bazı teknik özellikleri :
• Yalıtımlı ses kabinleri ve senkronizasyon sistemleri (rulo senkronizasyon ile görüntüye eş zamanlı kayıt), Akar sistem kayıt, Umatik Kayıt, Perfore kayıt şeklinde uzun yıllar devam etmiştir. 2000 yılının başlarında Umatik ve perfore kayıtlar devam etmiştir. ( Özel kanallar gibi dijital sisteme geçtikten sonra bile 2018 e kadar tulum kayıt sistemini korumaya çalışmıştır. Özel kanallar 2000 başlarında kanal kayıt sistemine uyum sağlamıştır ).
• Revox marka makaralı teyp cihazları, daha sonra DAT sistemlerine geçiş,
• Tiyatro kökenli seslendirme sanatçılarının kadrolu çalışması,
• Dublaj senaryoları için özel editörlük birimleri.

2.2. Dublaj Sanatçılarının Eğitimi ve Meslekleşme
TRT, Türkiye’de seslendirme sanatçılığının profesyonel olarak tanınmasını sağlayan ilk kurumdur. 1970’lerde Yalın Tolga, Mete Yavaşoğlu, Rüştü Asyalı Sezai Aydın, gibi isimler TRT mikrofonlarından yükselen ilk dublaj sesleri olarak tanınmıştır. Bu dönemde:
• Diksiyon, vurgu, artikülasyon eğitimleri TRT içerisinde verildi,
• Ses-mimik uyumu, karaktere uygun tonlama gibi estetik öğeler geliştirildi,
• Yerli yapımlar dışında yabancı çizgi filmler dublajla sunuldu.
2.3. TRT’nin Kısıtlayıcı Politikaları ve Sansür
TRT, içeriklerde millî, ahlaki, aile yapısı, Türkçe’nin doğru kullanımı gibi ilkeleri ön planda tutarak dublaj senaryolarını yeniden yazar, orijinalinden sapmalar uygulardı. Bu da bir tür “yerelleştirme sansürü” yaratmıştır. TRT Denetim Müdürlüğü, metinleri kontrol ettikten sonra seslendirme aşamasına geçilmesine izin verirdi. Önce Türkçe metin kontrol edilir ardında seslendirilmiş eser denetime sunulurdu. Bu aşamalarda örneğin metin denetiminde istenmeyen sözcükler değiştirilirdi ( örneğin filmde kullanılan geri zekalı yerine şaşkın, viski içer misin yerine bir şey içer misin, domuz yer misin yerine et yer misin denilirdi ).
3. Özel Kanal Dönemi ve Ticari Seslendirme Stüdyolarının Yükselişi (1990 Sonrası)
3.1. Medyadaki Serbestleşme ile Stüdyo Patlaması
1990 yılında Star TV’nin yayın hayatına başlamasıyla birlikte Türkiye’de özel kanallar dönemi başladı. Kanal D, ATV, Show TV gibi televizyonların hızla artması, dublaj talebinde patlama yarattı. Bu gelişmeyle birlikte İstanbul’da onlarca bağımsız seslendirme stüdyosu kuruldu.
Başlıca özel seslendirme stüdyoları :
• Avant Garde Medya
• Ares Stüdyoları
• DSE Stüdyoları
• İmaj Stüdyoları
• Iyuno Stüdyoları
• Saran Stüdyoları
Bu stüdyolar, TRT dönemindeki “kamusal” anlayıştan farklı olarak ticari verimlilik, hız ve çeşitlilik esasına dayalı hizmet sunmaya başladı. Ancak son yirmi yıl içinde özel stüdyolarda stüdyo içinde yasak sözcükler listesi duvarları süslemeyi sürdürdü.
Dünden Bugüne Stüdyolarımız Listesi

3.2. Teknik Modernizasyon
Yeni dönem stüdyolar artık şu teknolojileri kullanmaktaydı:
• Digital Audio Workstation (DAW) tabanlı kayıt (Pro Tools, Nuendo),
• Çok kanallı dijital mikserler ve monitör sistemleri,
• ADR (Automatic Dialogue Replacement) sistemleri,
• Akustik ve izolasyon uygulamaları en yüksek kaliteye çıkartılmış,
• Yüksek kaliteli mikrofonlar ve teknik donanım (örneğin Neumann mikrofonlar, Sennheiser ME66 Shotgun Mikrofon, Focusrite ses kartları ),
• Stereo Mix, 5.1 Surround Mix,
• Uzaktan erişimli seslendirme : Online bağlanan sanatçılar evden dublaj yapabilmektedir.
Ayrıca Netflix, Disney+, Amazon Prime gibi platformların Türkiye operasyonları için lokal seslendirme hizmeti sunan lisanslı stüdyolar da kuruldu.
3.3. Yeni Kuşak Seslendirme Sanatçıları ve Sektörleşme
1990 sonrası doğan seslendirmen nesli artık yalnızca tiyatro değil, medya eğitimi veya özel kurslarla yetişmektedir. Dublaj bir “sanat disiplini” olmaktan çıkarılıp aynı zamanda bir sektörel uzmanlık alanı hâline gelmiştir.
Yeni kuşak seslendirme sanatçılarının karşılaştığı başlıca konular :
• Telif ücretlerinin eksikliği ve yoğun iş yükü,
• Yapay zekâ ses kopyalama yazılımlarına karşı mesleki tehdit,
• Sendikalaşma eksikliği ve yasal boşluklar.
Sonuç
Türkiye’de seslendirme stüdyoları, sinema sanatıyla birlikte gelişmiş; TRT ile kurumsallaşmış ve özel kanal döneminde sektörel çeşitlilik kazanmıştır. İlk dönem stüdyoların analog olanakları zamanla yerini dijital altyapıya bırakmış; tiyatro kökenli sanatçılar yerini medya eğitimi almış profesyonellere bırakmıştır. Bugün Türkiye, hem içerik üretiminde hem de yerelleştirme süreçlerinde seslendirme alanında güçlü bir altyapıya sahiptir. Ancak telif, ses klonlama, yapay zekâ tehdidi ve sendikal düzenlemeler hâlâ çözülmeyi bekleyen meselelerdir.
Seslendirme Stüdyoları Listesi
Kaynakça :
Hakan Kaçan Seslendirmeye Giriş 2010 baskısı Cinius Yay.
Hakan Kaçan Seslendirme Sanatının Türkiye’deki Tarihçesi
Yayıncılık ve Medya Sözlüğü TRT Yayınları
2000 TRT Yayın ve Yapım Talimatı kitabı
Yorum yazarak elinizdeki kaynakları ve görselleri göndererek bize destek olabilirsiniz.
Bu yazıdan çok şey öğrendim Dünden Bugüne Seslendirme Stüdyoları konusunu kimse bize anlatmamıştı.