Düşler Ormanı
Düşler Ormanı
Düşler Ormanı belgeseli
Avusturya’nın Yüksek Dağlarında Yer
Alan Ve Burada Doğup Büyüyen Ünlü Yazar Ve Şair
Peter Rosegger’in Yazdığı Öykülerle Tanınan
Düşler Ormanı Ve İçinde Barındırdığı Doğal Yaşamı
anlatıyor.
Orijinal adı : Forest Of Fantasıes
Düşler Ormanı belgeselinden örnek sahne :
ANLATAN : Düşler Ormanı’ndaki hayvanlar gerçekten konuşabilseydi, ne
olurdu? ..Kim bilir, ne olağanüstü hikayeler anlatırlardı. Bu
muhteşem ormanda hayvanlarla birlikte bir yıl geçirmek nasıl olurdu
acaba?..Onların gerçek hikayeleri hâlâ anlatılmayı bekliyor…
Pitır Rozeger, Avusturya’da, Kriglah’ta, bu nefes kesici
manzaranın ortasında dünyaya geldi. Burası Doğu Alplerin
kıyısındaki ağaçlarla kaplı tepelerden başlayan ve Horşvab dağlarına
kadar uzanan bir bölge…Kış aylarında en güzel görüntüsüne bürünen
ormanlar, sükunet ve gizem dolu bir masal dünyasını hatırlatıyor..
Dağların zirveleri, hiçbiri bir diğerine benzemeyen kar
kristalleriyle örtülüyor. Bu, bizim için bir kartpostal görüntüsü
olabilir ama yüksek dağlarda yaşayan hayvanlar için durum çok farklı..
Alp Dağ Keçileri için kış, yılın en zor dönemi. Hep yükseklere, rüzgarın
karları savurup, yiyecekleri açığa çıkardığı yerlere tırmanmak
zorundalar.
ANLATAN :
Bu kötü koşullarda, hayvanlar kendilerine birer sığınak arıyor ve
tipinin dinmesini bekliyorlar. Bir tilki, yuvasının içine kıvrılmış
uyuyor..Ama yine de tehlikelere karşı hep tetikte. Yanlış
alarm..Sadece üzerindeki karın ağırlığından kırılan bir dalın sesiymiş..
Yani uyumaya devam edebilir…Ormanda onun kadar iyi korunamayan
hayvanlar da var..Geyikler boyunlarına kadar kara batmış durumdalar..
Ama bu, onlar için bir sorun değil…Hareketsiz durup karın onları
kaplamasına izin vererek, enerji tasarrufu yapıyorlar..Ayrıca kar, kalın bir
palto gibi, vücutlarını sararak, onları soğuktan koruyor.
Güneş ışınları sislerin arasından sızmaya başlar başlamaz, geyikler
hemen kardan kozalarını terk ediyorlar. Buzlar kırılırken Su
Samurları soğuk suların içinde neşeyle oynamaya başlıyor..Soğuğu hiç
hissetmiyorlar…Çünkü su geçirmeyen kalın postlarının içine 243
hapsolmuş hava kabarcıkları yalıtkan görevi görüyor. Su
Samurları buz üzerinde biraz sarsak görünebilirler. Ama suyun içinde
çok hızlı ve kıvrak hareket edebiliyorlar. Şubat ve Mart
aylarında Su Samurları, itişip kakışmaya benzer hareketlerle, birbirlerine
kur yapıyorlar…Sanki güreşiyormuş gibi bir görüntüleri var.
Çiftleşme suyun içinde gerçekleşiyor.
Dişiye göre daha iri olan erkek, ısrarlı.
Aralıksız 8 dakikayı bulabilen çiftleşme eylemi, ikisi
için de oldukça yorucu.
Sonunda erkek, yemek molası veriyor..
Avladığı balıkla karaya çıkıyor..
Eşi için kötü haber, bu tek kişilik bir
ziyafet olacak. Aç erkeğin yemeğini paylaşmak gibi
bir niyeti yok, büyük bir açgözlülükle, tek başına yiyo. Dişiyse öfkesini
karlardan çıkarıyor. Ama hiç yararı yok, erkek kararını vermiş bir
kere…Dişi, boyun eğmiş görüntüsüyle, kendisini acındırabileceğini
umuyor. Hiçbir şansı yok…Erkeğin ilgisi artık tamamen yemeye
odaklanmış durumda. Buzlar eriyor ve ilkbahar, Düşler
Ormanı’na yepyeni ve güçlü bir enerji getiriyor.
( belgeselden alıntı)
Bir yanıt yazın