Kesanlı Ali Destanı

Keşanlı Ali Destanı

 

 

Filmde, şehrin varoşlarında efsaneleşen
bir halk kahramanının hikâyesi anlatılmaktadır.
İşlemediği bir suç yüzünden hapishanede yatan
Keşanlı Ali’nin Sineklidağ’da halkın gözünde bir efsaneye dönüşür.
katili olduğu iddia edilen adamın yeğeni olan sevdiği kız Zilha’ya
kavuşmak istemesi ve muhtar seçildiği semtin sorunlarına
çözümler bulma mücadelesindeki kara mizahi olaylar eserin konusudur.
Kesanlı Ali Destanı
filminin oyuncuları ve seslendiren sanatçılar :
Fikret Hakan seslendiren Sadettin Erbil,
Fatma Girik seslendiren Gülriz Sururi,
Danyal Topatan seslendiren Mücap Ofluoğlu,
Aydemir Akbaş seslendiren kendi sesi,
Mualla Sürer seslendiren Sacide Keskin,
Hüseyin Baradan seslendiren Agah Hün,
Sami Hazinses seslendiren Zafer Önen,
Osman Alyanak seslendiren kendi sesi.
Mehmet Ali Akpınar seslendiren Vala Önengüt
Yapımcı : Memduh Ün
Yönetmen : Atıf Yılmaz Batıbeki
Senarist : Haldun Taner, Atıf Yılmaz Batıbeki
Tür : Dram, Epik
Süre : 86 dk
Yapım Yılı : 1964
Vizyon Tarihi : 29 Mart 1965

 

 

ALİ :
Kız doğru diyorum sana. Ben vurmadım. Ben dayını çeşme yalağında inlerken buldum.
Ağzı köpük içinde.Kucaklayıp eczaneye götüreyim dedim, elime kan bulaştı.
Birde baktım sırtından vurmuşlar. 
O ara bekçi yetişdi.İhsan ölürken bana bir şey söylemek istedi.’ali’,dedi,
gerisini getiremedi.Merkezde beni katil sandılar.
Onun Ali deyişinide aleyhime ispat saydılar…
Mahkemede asıl katilin adamları seni bana vermeyişini sebep gösterdiler.
Bıcaklarken gördük diye yalan şahatlık ettiler…
Ama duydum ki sende beni katil sanırmışsın.Bir ağrıma gitsin,
bir ağırıma gitsin…Tam üç ay her gece ranzada ağladım için için.
Mapustakiler beni makaraya aldılar Maksum Ali, Gözüyaşlı Ali diye ad bile takdı
beslemesizler. Tıkma lan ağzıma.Bir gün tavla oynuyoruz kağuşta. Karşımdaki zar tutdu.
Dudtun dudtmadın. Adımız ana kuzusuna çıkmış ya.Herif tavla kutusunu geçiri verdi kafama.
Bayılmışım.Revirde iki saat ayıltamamışlar. Burnumdan siyah bir kan geldi ayıldım.
O siyah kan sanki o zamana kadar basiretimi bağlamış benim.
Gözümle birlikte kafamdanda bir perde kalktı o an.
Revirde bulduğum bir makası kavradığım gibi koğuşa koşmuşum vayy anam.

Nerde bana vuran veledi zana diye arattırmışım,
beni dört kişi zor zabdediyor. Gözüm dönmüş birden.Topunuzun anasını avradını yürümüşüm.
Düşün be kardaşım.Hükmü giymişim. Seni gaybetmişim. Neyi gaybedeceğim gayrı.
Çamur İhsanı da ben öldürdüm.Hepinizin laşesini de ben yere sereceğim diye nara atarmışım.
Müdür çıktı karşıma.Tamam, ikrar ediyorsun demek dedi.
İkrar ediyorum anasını sattığım dedim, inkar ettik ne geçti elimizi.
Bir tokat ataçak oldu, sen misin bana el kaldıran.
İskemleyi geçiri verdim başına.
Müdürü dövme hikayeside burdan çıktı işte.
Ertesi gün birde baktım.Ben geçerken bütün o azılı mahpuzlar açılıp bana yol veriyor,
siftiniyor sırtımı okşuyolar.O bana vuranı getirip elimi öptürdüler.Ben ettim, sen etme abi diyor.
Meydancı yedi bela Sakıp, sen aramızdayken haddimemi diye meydancılığı bana kamanço ediyor.
Hasılı itibarımız birden yükseldi… Mahpushaneye bazı gazatıcılar ankete gelir.
Soruyorlar.Nasıl öldürdün çamuru diye.Böyle böyle diyorum:
üç gün mühlet vermiştim, gece bana pusu kurmuş.
Bilmecburiyetle şişlemiştimBursa bıcağıyle.Deli etme beni kız.
Demem şu ki, bu dünyada namuslu insaniyetli oldun mu alaya alınıyorsun.
Zorba, katil oldun mu saygı itibar görüyorsun.
Efsanemizde bu yalandan çıktı.Hepsi bu kadar işte…
DİĞER TİRADLAR