Satıcının Ölümü 

Satıcının Ölümü

Satıcının Ölümü

 

Tirat : 
BIFF : Okulda altı yedi yıl geçirdim; tek,
içimde bir heves uyansın diye. Acentelerde
katiplik, seyyar satıcılık, nasıl olursa olsun bir iş
bence iyi idi. Oysa öyle yaşamak, yaşamak değilmiş.
Sıcak yaz sabahları yer altı trenlerine tıkılmak,
ömrün olduğu kadar senet kaydetmek, telefona
cevap vermek ya da alıp satmak. Açık havaya çıkıp
gömleğini atarak oturmak dururken yılın elli
haftasını, iki haftalık tatil uğruna, işkence ile
geçirmek. Yanındaki arkadaşlarının bir üstüne
geçmekten başka bir şey düşünmemek: İşte,
geleceğini güvence altına almak böyle yapmakla
oluyor. (Heyecanı artmaktadır.) Savaştan önce
evden ayrılalı beri yirmi otuz iş değiştirdim. Happy,
hepsi de sonunda aynı çıkıyor. Bunun farkına ancak
son zamanlarda vardım. Nebraska’da sürücülük
ettiğim sırada, ondan önce Arizona’da, son kez de
Teksas’da. Bu kez onun için eve geldim; galiba
bunun farkına vardım da geldim. Son çalıştığım
çiftlik var ya, şimdi orda bahardır. On beş kadar
tayları olacaktı. Biliyor musun, anasıyla yavru tay
kadar iç açan, göze hoş görünen manzara azdır.
Hem şimdi oralar ılıktır da. Teksas şimdi ılıktır,
bahar içindedir. Benim bulunduğum yerde de ne
zaman bahar olsa içimden doğru bir şey depreşir.
“Bir baltaya sap olamıyorum,” derim; “Ben ne halt
ediyorum, haftada yirmi sekiz dolarla yetinip atlarla
vaktimi öldürüyorum. Otuz dördüne geldim, kişi ev
bark edinmeli vakitken.” İşte, öyle zamanlarda
koşup eve geliyorum. Ama şimdi buradayım ya, ne
yapıp edeceğimi kestiremiyorum. (Biraz durduktan
sonra.) Eskiden beri yaşamımı boşa harcamamak
baş düşüncemdi. Ama buraya her dönüşte yaşamımı
boşa harcamaktan başka bir şey yapmadığımı anlıyorum.
Yazan : Arthur Miller,
Çeviren: Orhan Burian

TİRATLAR